1988 / Adana’da dünyaya geldi.
2006 / Şişli Terakki Lisesi’nden mezun oldu.
2009 / School of Economics’te Uluslararası Hukuk eğitimi aldı.
2010 / New York Film Academy’de 6 haftalık yönetmenlik eğitimi aldı.
2012 / Mekan Artı Tiyatrosu’nda “Ölüm Hastalığı” adlı tiyatro oyununu yönetti.
2012 / Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu.
2013 / Avukatlık ruhsatını alıp İstanbul Barosu’na kayıt oldu.
2014 / Los Angeles’da, Türkiye’nin tanıtım reklamı konkurunu alan I Mean It ajansında prodüksiyon asistanı olarak çalıştı.
2015 / UCLA Üniversitesi’nde beş sertifika programı tamamladı:
- Business and Management of Entertainment
- Marketing
- Entertainment Studies
- Producing
- Story Development
2015 / Space Debris’de yer alan “The Model” sergisinde polaroid fotoğraflarını sergiledi.
2015 / “cansızmankenler” instagram hesabını kurup, Türkiye’nin tuhaf cansız mankenlerini tek bir hesapta topladı.
2017 / Notos yaratıcı yazarlık atölyesine katıldı.
2017 / Yazar ve yönetmenliğini yaptığı Kapı filmi, dünyadan seçilen 25 film arasına girip Filminute özel seçkisinde yer aldı.
2018 / İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Ekonomi Hukuku altında Fikri Mülkiyet alanında uzmanlaşıp yüksek lisansını tamamladı.
2018 / Otobanda Kaybolanlar adlı ilk romanı, Sola Unitas Yayınları ile yayımlandı.
2019 / Otobanda Kaybolanlar romanı İngilizce’ye çevirilerek Amazon üzerinden dünyanın her yerinde satışa sunuldu.
2019 / İstanbul SOHO House’da, 21 sanatçı ile Otobanda Kaybolanlar’ın karma sergisini düzenledi.
2019 / Boğaziçi Üniversitesinde, Murat Gülsoy’un yaratıcı yazarlık atölyesine katıldı.
2019 / Istanbul International Community School'da işe başladı.
2020 / Kara Köpek adlı ikinci romanı, Sola Unitas yayınları ile yayımlandı.
2020 / Cansız Mankenler fotoğraf kitabını çıkardı.
2021 / İstanbul Bilgi Üniversitesi Sinema TV Yüksek Lisansını tamamladı.
2021 / Olamayanlar adlı ilk öykü kitabı, Sander Yayınları ile yayımlandı.
2021 / Ben Kitap Yazmak İstiyorum adlı 4. kitabı, Sola Unitas Yayınları ile yayımlandı.
2021 / Hayatta Kalma 202 adlı Podcast'in yapımcılığını üstlendi.
2022 / Aşk 202 adlı podcast'in yapımcılığını yaptı.
2023 / Tüfeksiz Hareketler adlı kitabı, Sander yayınları ile yayımlandı.
2023 / Kısaca Anlat adlı podcast'in yapımcılığını yaptı.
2023 / İstanbul Soho House'da, Türkiye'nin ilk gay dizisi Kara Köpek'in galasını gerçekleştirdi.
Kitabın veda cümlesine geldiğinizde, yol boyu tanıştığınız herkes sizin de hayatınıza karışmış olacak, şehirde rastladığınız yüzlerde kitaptaki çizimlerden izler bulacaksınız ve vapurdan bakıp da iskelede ne zaman bir mor atkı görseniz, bir ‘acaba’ kalacak içinizde.
Feride Çiçekoğlu
“Çiğ köfte ile sushi’ye eşit mesafede duranlar… Uyumayıp da gözlerini dinlendirenler… Müjde Ar olup da Gülşen Bubikoğlu taklidi yapanlar… Onun, başka biri ile öpüştüğünü unutamayanlar… Ve bizim yaşlarımızda birinin ölümüne hâlâ şaşıranlar…” Bu kitap tam size göre!
Hande Çayır
Bu hikâyede tanıdık birçok mekân, yüz ve kişilik var. Yabancı olunmayan bir aşk, aldatış, aldanış var. Alaz var, Batu var, aşk var! Kazanan, kaybeden, hisseden, görmezden gelen; kaçan, kurtulan, yakalanan, sıyrılan var. Hem herkes var hem yalnızca biri var.
Buket Konur
Fırat Uran; aşinalıklara, yürüyüşlere, vapurlara, barlara, sokaklara, kafelere ve en önemlisi yola, yolda olmaya selam veriyor.
Yıldız Tar
Ezber yollardan çıkıp elleriyle sarı şeritler dikerek yeni yollar çizenlere... Düşmeyi göze alarak kendilerini yeni yollara sürenlere...
Leman Sevda Darıcıoğlu
Kendimizi kaybedeceğimiz bazı otobanlarla tanışmak üzerine naif bir deneme. Gerçek, yol gösterici ve cesur. Size kalacak; tanışanlarla nostalji, tanışmayanlara merak.
Sami Berat Marçalı
But Tutar!
Madır Öktiş
Kara Köpek senden ve benden.
Qubra Uzun (DJ)
Doğruluk mu, cesaret mi? Oyununda mahvolacağını iyi bildiği halde her seferinde ‘cesaret’ seçenler için.
Burcu Eken (Doggy Cin Blues)
"Bir yol hikayesiyle, var olanların ötesinde yeni yollar çizen bir aşk hikayesiyle başlamıştı Fırat Uran bundan iki sene önce. Şimdi Kara Köpek'te yol, karanlıkla aydınlığın dansıyla, nefret dolu bir çağda kendin olmanın yarası ve güzelliği arasında, gençliğin bazen zor, bazen heyecan dolu zamanında devam ediyor. Travmalara ve korkulara, yalnızlığa ve bir araya gelmeye, kendini keşfetmeye ve el ele tutuşmaya dair bir roman Kara Köpek. Aşkın ve tutkunun ateşi, çocukluk anıları, gençlik bunalımları, aile yaraları, içimizdeki köpekler, dönüşüm, Rüya Sineması, Joker'le Batman'in aşkı, bolca Kadıköy ve Elizabeth'in selamı…"
Leman Sevda Darıcıoğlu (Performans Sanatçısı, Editör)
Kara Köpek’i okurken kendi hayatımdan kesitler gördüm. Hepimiz bir takım travmalar yaşayıp kendi Kara Köpeğimizi yaratıyoruz. Benim ki bir türlü güvenememekti. Sonunda Kara Köpeğimi saldım, sokaklarda dolaşıyor. Fırat Uran'ın ince bir dokunuşla kaleme alıp, Ece Cangüden’in yaratıcılıkla çizdiği bu kitabın dikkat çekip film olmasını diliyorum.
Cake Mosque (Drag Queen)
Bu kitapta, Türkiye'deki LGBTIQ+ dünyasının görünmezliğinin esas kılınmaya çalıştığı sosyo-kültürel yapıda doğalı görünür kılmanın saygıdeğer ve akıcı bir çabasını okuyacaksınız; cesaretlendirici, özgürleştirici, çoğulcu, öteki kavramını ve yargılamayı reddeden Kara Köpek, kendi olarak nefes almaya çabalarken gelen boğulma hissinin antidodu...
Gazi Mehmet Emin Adanalı (Boğaziçi Üniversitesi, Öğretim Görevlisi)
"Bu hissi nerede olsam tanırım!" dediğiniz bildik, istenmeyen ama çok çok alışılan bir hisle karşılaştım okurken. Sözcüklerin -bedenlerin- seviştiği anlarda orada olduğuma emindim. Fırat, yine yeniden bir çırpıda bitirdiğim; içimde susturulmaz bir ‘ya sonra’ bıraktığı romanını teslim etmiş bizlere. Herkes kendine düşeni sahiplensin diye.
Buket Konur (Editör)
Kendini sevmeyi öğrenen, özgürlüğün anlamını çözmeyi kelimeler, sesler ve renkler yoluyla arayan biricik Fırat Uran'ı seviyorum. Sesinin duyulmadığını, evrende yalnız olduğunu, sevilmediğini ve anlaşılmadığını düşünen her insan için yazılarıyla dost oluyor. Ne güzel bir hediye bizlere.
Kalben (Müzisyen)
Olamayanlar, bir LGBTİ+ olmaktan öte günümüzde insan olmaya dair bir hikâyeyi anlatıyor. Hayatından bir kelebek ömrü kadar kısa sürede gelip geçenler içinde bir cis-geyin aşka tutunma çabası, tutunulacak bir aşk olmadığında usulca oradan ayrılışı...
Leman Sevda Darıcıoğlu (Performans Sanatçısı)
Böyle saf ve temiz bir dille anlatılar okumayı ve kendi yaşadıklarımı hatırlamayı özlemişim. Samimi bir dille yazılmış. Şahane!
Metin Fox Akdemir (Film Yönetmeni)
Uran, yeni kitabında İstanbul, New York, Tahran, Los Angeles ve Adana'dan olamayan queer aşkları anlatmış. Her hikâyeye o an dinlemek isteyeceğiniz şarkılar eşlik ediyor.
Ahmet Rüstem Ekici (Sanatçı)
Yaşamın kıyısından tanıdık hikâyeleri okurken, kendi heyecanlarım geldi aklıma. Çok beğendim, mutlaka okuyun.
Cake Mosque (Drag Queen)
Fırat, sözcüklere dans ettirmeyi, içindeki ve dışarıdan gelen müziği asla susturmamayı; ânı, anıyı, hayatı yaşamayı bilen biri. Bunu yazdıklarına yansıtması tesadüf değil. Kendinizi onun hikâyelerine bırakın. Pişman olmayacaksınız.
Buket Konur (Editör)
Bir süre Amerika’da yaşadıktan sonra Türkiye’ye döndüğümde daha önce sıkça karşılaştığım Cansız Mankenleri daha farklı görmeye başladım. Cansız Mankenler normalde insanların, satılan ürünü görüp alma isteği uyandırması için tasarlanmış bir şeyken Türkiye’de bu isteği uyandırmanın pek de önemli olmadığını ya da bir şekilde başaramadıklarını fark ettim. Cansız Mankenler tuhaf bir halde evet, fakat onlara yeni bir göz ile baktığımda sanki bana bir şey söylemeye çalıştıklarını düşündüm. ‘Üzerimizdekini satın al’ mesajının dışında birşeydi söylemeye çalıştıkları. Bunun üzerinde düşünürken ‘Ablacım baş örtünü düzelt, Abicim gözlerine sahip çık – Sansürlenmemiş İran Sesleri’ kitabını okumaya başladım. Mehrangiz Kar’ın yazdığı ‘Cansız Manken’in Ölümü’ adlı yazı ile bu şekilde tanıştım. İçinden bir kısmı paylaşmak isterim:
'Kadın cansız mankenler, baş örtüsü giyilmesine zorlanan ilk gruptu. Saçlarını kaybettikten sonra, sadece çehrelerinin ovalliği, zarifçe renklendirilmiş dudakları, kızaran yanakları, ve süslenmiş kirpikleri gözükebiliyordu ama yetkili makamlar bu çekici yüzlere artık tahammül edemeyip, cansız mankenlerden biraz yardım alarak, kadınların dış görünüşlerini islamlaştırmaya devam ettiler. Bu mankenler tüm İranlı kadınlar için örnek bir modele dönüştürüldü: zaten örtülülerdi, ama bu yeterli değildi. Şiddetli baskıdan etkilenen tüccarlar yeni İslami kanunlar doğrultusunda harekete geçti. Mankenlerin yüzlerinde renkler yavaş yavaş solup gitti. Rujlarının kırmızılığı ve kızarmış yanakları gitgide renksizleşti. Işıklı gözleri ferini kaybetmişti ve boş bakıyordu. Artık onların bakışlarına, İslam Cumhuriyetinin yaratmak istediği tevazu ve iffet havasında, bir korku yerleşmişti. Dükkan sahipleri en sonunda baskıcı rejime dayanamayarak mankenlerin kafalarını koparmaya başladılar. Kafası kopartılan mankenlerin üstüne kartondan yapılmış yuvarlak kağıt yüzler konulmuştu. Gözleri, kirpikleri, burnu, ağzı olmayan. Muhafazakar kesim için ideal olan kadın; görmek için gözleri olmayan, konuşacak ağzı olmayan, kaçacak bacakları olmayan kadındı. Sonrasında dükkan sahipleri cansız mankenlerin parmaklarını koparıp ayaklarını bağladılar. Üzerlerinde kadın kimliği ve görünüme ait olan her şey yok edildi.'
Bu yazıyı okuduktan sonra bugüne kadar farkında olduğum kadın – erkek ayrımcılığını daha farklı bir boyutta algılamaya başladım. Aslında bir cinsiyetin diğer bir cinsiyete açtığı savaştı bu. Aynı şekilde Judith BUTLER ‘Toplumsal cinsiyet, erkekler ile kadınlar arasındaki eşitsizliğin cinselleştirilmesinin katılaşmış halidir,’ derken tam da bu konuya değinmek istiyordu.
Türkiyede henüz cansız mankenlere getirilmiş bir yasak yok. O halde ne söylemeye çalışıyordu bana bu cansız mankenler? Polaroid kameram ile çektiğim fotoğraflara baktım.
Gördüğüm şey kadındı; erkeklerin arasında kalmış, ikiye bölünmüş, tek tipleştirilmiş, bebek üretmeye zorlanmış, kafası kapatılmış, savunmaması için kolları kopartılıp bir seks objesi olarak durdurulmuş, küçükken zorla soyulmuş, gelinlik ile evliliğe koşullandırılıp vitrine hapsedilmiş bir kadın.
Bu fotoğraflar 2016 yılında Space Debris'de yapılan The Model adlı sergide yer aldı.
Sergi bittikten sonra cansız mankenler'in instagram hesabını açtım.
En sonunda, Türkiye'nin farklı şehirlerinde çektiğim tuhaf cansız mankenlerin fotoğraflarını bir kitapta topladım.
15. Bölüm: İntihar Ederek Hayatta Kalma
14. Bölüm: Strap-on Takarak Hayatta Kalma
13. Bölüm: Yoğun Bakımda Erkek Hemşire Olarak Hayatta Kalma
12. Bölüm: Sadist Olarak Hayatta Kalma
11. Bölüm: Only Fans Hesabı Açarak Hayatta Kalma
10. Bölüm: İstanbul Gecelerinde Hayatta Kalma
9. Bölüm: 31 Çekerek Hayatta Kalma
8. Bölüm: Köle Olarak Hayatta Kalma
7. Bölüm: Master Olarak Hayatta Kalma
6. Bölüm: Bar Çalışanı Olarak Hayatta Kalma
5. Bölüm: Yarışma Programlarında Seyirci Olarak Hayatta Kalma
4. Bölüm: Falcı Olarak Hayatta Kalma
3. Bölüm: Sugar Daddy Bularak Hayatta Kalma
2. Bölüm: Bayan Sohbet Operatörü Olarak Hayatta Kalma
1. Bölüm: Bir Hayat Kadınının Kızı Olarak Hayatta Kalma
Kaosgl
Kara Köpek İzleyiciyle Buluştu
Gazete Duvar
Okurlara kendi hayal güçlerini kullanmaları için bir alan açıyorum.
T24
Yarım kalan toksik ilişkilerin öyküsü: Olamayanlar; sen, ben, o, biz…
bantmag.com
Yarım kalan, acıtan, yılan gibi sokan bir kitap: “Olamayanlar”
gzone.com.tr
Fırat Uran'dan yeni kitap: Olamayanlar
kaosgl.org
Fırat Uran’dan öykü kitabı: Olamayanlar
Kaosgl.org
Türkiye’nin Cansız Mankenleri
bigumigu.com
Türkiye’nin Vitrin Güzeli Cansız Mankenleri
onedio.com
Türkiye'nin Cansız Mankenlerinin de Pek Sayko Olduğunu Gösteren 16 Kanıt
T24
Kara Köpek'in yazarı Fırat Uran: Kapalı kapılar ardında kalmış başka bir İstanbul’u anlattım.
bantmag.com
SERGİ: ROLLO – “Home-Chain”
bantmag.com
Herkese hükmetme arzusu: Fırat Uran ve ikinci kitabı “Kara Köpek”
gazetesanat.com
Fırat Uran: Ben ‘minnoş’ bir yazar değilim. Karanlık şeyleri severim.
gzone.com.tr
Fırat Uran’ın Yazdığı “Kara Köpek” Çıktı
Lütfen ekranı dikey olarak tutunuz.
Yükleniyor